Güncel
Dünkü FET֒cüler tevbe ettiler mi?
Hep söylüyorum, bunlar dinlerini kaybettiler.. Cennet hayal ediyorlardı, siz Cehennemden söz edince şok yaşıyorlar.. Sadece dinlerini değil, dünyalarını, hayallerini, onurlarını da kaybettiler. Çeyrek asırdır dualarla süsledikleri bir hayalleri vardı. Hâlâ ne olduğunu tam anlamış değiller. Bir şok yaşıyorlar.
Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit
Birileri hâlâ bu gayrimeÅŸru dinin müntesibi. “GerçeÄŸi görmüş” gibi yaparak akıllarınca takıyye yapıyorlar. Kendilerini diÄŸer Müslüman topluluklara nisbet ederek münafıkça bir ÅŸey yapıyorlar aslında..
Sizin aranıza katılınca, “biz de sizin gibi inanıyoruz” diyorlar, Åžeytanları ile baÅŸ baÅŸa kalınca da “Biz onlarla dalga geçiyoruz” diyorlar..
Hep söylüyorum, bunlar dinlerini kaybettiler.. Cennet hayal ediyorlardı, siz Cehennemden söz edince şok yaşıyorlar.. Sadece dinlerini değil, dünyalarını, hayallerini, onurlarını da kaybettiler. Çeyrek asırdır dualarla süsledikleri bir hayalleri vardı. Hâlâ ne olduğunu tam anlamış değiller. Bir şok yaşıyorlar.
Bu esoterik bir din. Bunların çoğu biyonik robot. Gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var hissetmez.. Bunlar medyum bir topluluk gibi. İpnotik etki altındalar..
Ayıkır gibi olunca, bu kez maddi ve manevi olarak cezalandırılmaktan korkuyorlar. Böyle şartlandırılmışlar..
Aslında bazı cemaat yapılarında da aynı şartlandırma var.. Sakın aklınızı kiraya vermeyin.
Gerçeklerin farkına varmaya baÅŸladıklarında, bu kez devletle örgüt arasına sıkışıyorlar.. FETÖ’nün öteki yüzünü hatırlıyorlar ve kendilerini yalnız ve çaresiz hissediyorlar. “Madem bu iÅŸin arkasında CIA, MOSSAD var, ben ne yapabilirim ki! Beni yok ederler” diye bir korkuya kapılıyorlar..
Devlet ya da örgütü seçmek, bu ÅŸartlarda “ölümlerden ölüm beÄŸenmek” gibi bir anlam kazanıyor.. Kimse kendilerine güvenmiyor, kendileri de kimseye güvenmiyor..
Bu gidişle özellikle kripto elemanlar zaman içinde yabancı istihbarat örgütlerine ucuz elemanlar olacaklar.. Sığındıkları ülkeler bunları tepe tepe kullanacak..
Bakın, bu işe bulaşıp kripto ilişkiler kurmamış olanların hali de aslında yürekler acısı. Tamam, görevden alınmadılar, tutuklanmadılar, kimse de kendilerini suçlamıyor olabilir, ama burada görünmeyen bir başka tehdit, bir başka tehlike var..
Bu kiÅŸiler bugün FETÖ’yü eleÅŸtirmeleri, bunun “ibadeti bırakıp siyasete bulaÅŸmasını” eleÅŸtiriyor ama, bakın tek sorun siyasete bulaÅŸmaları deÄŸil, anlattıkları din, din deÄŸildi ve aslında asıl büyük tehdit, büyük tehlike bu. Din giderse devlet de yaÅŸamaz..
Bu adamlar, karma bir din uÄŸruna ezandan Hz. Muhammed(SAV)’in adını çıkarmaya kalkmadılar mı? Başörtüsü furuattı deÄŸil mi? Hz. Peygamberi kamyona bindiren, Cebrail’e gerek kalmadan Allah’la (haÅŸa) görüşen kimdi! Ecevit’e ÅŸefaat edecekti, Hz. Ä°sa onun bedeninde yaşıyordu, Mehdiyet müntesiblerine hulul etmiÅŸti. Soru çalmak suç deÄŸildi. Takıyye gereÄŸi ÅŸarap içilebilir, baÅŸ açmak deÄŸil gayri ahlaki iliÅŸkilere girilebilir, namaz, örgüt menfaati için iÅŸaretle kılınabilirdi..
Bu adam Ä°slam’ın Saul’u olmak istiyordu sanki..
Kendilerinden olmayanların mallarına el konulmasına sesleri çıkmıyordu. Onlara iftira etmekte bir sakınca da görmüyorlardı.
Cebrail parti kurmasa girmeyecek olan bu adam, her partide adam bulunduracaktı, Kürt olduÄŸu için Said Nursi’yi ziyarete gitmeyen bu adam, gidip PKK-HDP ile kol kola girebilecekti..
Zekat, kurban, fitre, sadakaları toplayıp örgüte destek için kumarhane ya da kilise mensuplarına, başka ülkelerdeki politikacılara ve basın mensuplarına rüşvet olarak kullanılabilecekti..
Tamam, F. Gülen’in CIA, MOSSAD ile bağını bilmiyordunuz da, konuÅŸtukları, yazdıklarını bilmiyor mu idiniz ve böyle bir sapıklığa din diye nasıl inanıyordunuz! Fuller’in çocukları böyle yapınca Brezinsky’nin çocukları, BÇG’liler de Captagon tüccarından tarikat icad ettiler. Orada da bizim Milli Görüş’ten abilerin çocukları, tasavvuf çevrelerinden birileri kullanılmadı mı? Bizimkiler de onların peÅŸine takılıp rabıta yaptılar, zikir çektiler.. Bu karanlık örgütler üzerinden Åžeytana Rabıta yapan birileri, “Åžeytan sizi Allah’la aldatmasın” uyarısından habersiz mi idiler..
Bütün bunlarla gerçek anlamda ciddi bir hesaplaşma olmadı. Hatta birileriyle siyasi, iktisadi sebeplerle, ya da cennet hayali ile ilişkiler kuruldu..
Bu yapıların sayısı da, bunlara katılan insan sayısı da bugün düne göre daha az deÄŸil.. FETÖ’den kaçanlar kurtuldu mu? Büyük bir kısmı agnostik oldu. Neye inanacağını bilmiyor. Yarın nereye kapaklanırlar belli olmaz. Birileri arkalarından dolanıp bunları yeniden baÅŸka çatılar altında toplamaya çalışıyor.. Çünkü temel sorun anlaşılmış, çözülmüş deÄŸil..
Bakın Kur’an-ı Kerim’in yorumunu tahrif ederek nasıl birbiri ile çeliÅŸen birçok topluluk oluÅŸturdular ise, mana ve yorum olarak Mevlana da tahrif ediliyor, risaleler de. Tahrif her alanda ciddi boyutta.
Okullarda okutulan din dersini geçtik, Ä°mam Hatipler ve Kur’an kurslarında bile durum içaçıcı deÄŸil. Ä°lahiyatlar ve Diyanet zaten ortada.. Müfredat saÄŸlıksız. Tepeden tırnaÄŸa yenilenmemiz gerekiyor.. Topyekûn saldırıya karşı topyekûn savunma ve topyekûn yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var..
Basın ve yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Belediyelerin kültür hizmetlerinin tepeden tırnağa gözden geçirilmesi gerek.
Tekrar söylüyorum bu “cemaat” hiç siyasete bulaÅŸmasa, 15 Temmuz yaÅŸanmasa da sapık bir topluluktu. Bunu görelim. Bu harekete katılanlar, yargının eline düşmeseler de öbür dünyada bunun hesabını veremezler. Dün bu halkaya katılan kim varsa, bunun 17-25’i filan yok, tevbe etmeli. “Bu din benim dinim deÄŸil”. O din “Amerikano bir Ä°slam”, başındaki de “Amerikano çakma bir mesih!”
FETÖ sorununu siyasi olarak bitirebilirsiniz. Örgütü büyük ölçüde tasfiye edebilirsiniz, ama asıl üzerinde durulması gereken sorun yine de çözülmemiÅŸ olacak. Bu konu üzerinde hem siyasilerin, hem STK’ların ciddi olarak düşünmeleri gerek.
Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.